28 Temmuz 2017 Cuma

Ordaydım.....Bangkok - Kuala Lumpur....

Ordaydım....


Kuala Lumpur...















Bangkok tatilimin sadece bir gününü Malezya daki Petronas İkiz kulelerini görmek için ayırmıştım.

Belirtmiş olduğum gibi ve özellikle asya da seyhat etmeyi sevenlere tavsiye ettiğim gibi  Bangkok benim için Asya daki diğer önemli noktalara uçmak için sıçrama noktası....



Air Asia hava yollarıyla Bangkok un Don Muahang hava alaınından Kuala Lumpur a 1 saatlik uçuş ile ulaştık. Uçuşumuz hiç hoş geçmedi birçok hava boşlukları birçok turbulentler ve heyecan dolu dakikalar ile Kuala Lumpur hava limanına vardık. Resimde görüldüğü gibi Bangkok tan Malaysia yazısının altındaki mavi nokta Kuala Lumpur hava limanı...


Uçuş esnasında birazda olsa uçağın penceresinden baktığımda her yerin yemyeşil olduğunu gördüm. Harika bir görünüm vardı. Ve hava limanının etrafıda çok yeşildi. Gök yüzü bulutlarka kaplı ha yağdı ha yağacak gibiydi. Pasaport kontrolunden geçtikten sonra informationdan bilgi edindim.

Bu arada Malezya hava limanında Avustralya dan gelen bir yolcu ile arkadaşlık kurduk ve bol bol sohbet ettik. Kendisi Kuala Lumpur dan  aktarmalı ana vatanı Londra ya uçuyormuş. 

Malezya lıların hava limanında çok güzel organizasyonları var. Taxi ofisine gidiyorsunu nereye gideçeğinizi söylüyorsunuz ve onlar size üçretini söylüyorlar, ödemeyi yapıyorsunuz ve hemen sırada bekleyen taxiye biniyorsunuz. 
Gideceğiniz yere sizi götürüyorlar. Taxi şöförüyle herhangi bir pazarlık falan yapmıyorsunu. Fiyatlar sabit kazıklanma gibi bir durum söz konusu değil. 


Kuala Lumpur hava limanı şehirden epey uzakta. Yaklaşık 60 kilometro kadar uzakmış. Otobandan gidiyorsunuz ve trafik çok yok. Otobanın her iki tarafıda muz ağaçlarıyla, palmiyelerle kaplı. Gözünüzün alabildiğinçe yeşillik. Muhteşem bir görnüm var. 

Benim gibi Tan soy ismini taşıyan taxi şöförüyle neredeyse akraba çıkacaktık. Yol boyu bol bol sohbet ettik. Kendisinin Çin den geldiğini ve Malezya da çalıştığını anlattı. 


Her büyük kent te olduğu gibi Kuala Lumpur şehir trafiğide oldukça kalabalık. Uzaktan olsada Patronas ikiz kuleleri görmek beni heyecanlandırdı. Şöför ile sohbeti kesip kuleleri izlemeye başladım. Trafik bir ilerliyor bir duruyordu. 

Kulelere iyice yaklaştığımızda şöför beni yol kenarında bırak. Ve ben heyecan dolu adımlarla dev binaya doğru ilerledim. Muhteşem bir görünümü var. 


Kulelere yaklaştıkça sanki kalp atışlarım dahada hızlanıyor ve heyecanım tavan yapıyor. Edindiğim bilgilere göre  Petronas İkis Kuleleri dünyanın en yüksek yapılarından birisi olarak geçiyor. 1994 yılından 2003 yılına kadar 452 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek gökdelenleriymiş. 2003 yılında Taywan ın başkenti Taipei şehrinde ki Taipei 101 birinçiliği alıyor. 


Dehşet bir yapı. Önünde durup gökyüzüne bakarçasına başınızı arkaya doğru eğmek zorunda kalıyorsunu. Ve bu muhteşem gökdelenin ikiz oluşu ayrı bir özellik taşıyor. 
En çarpıçı özelliği ise kulelerin 41. kattaki birbirine bağlı köprü oluşturuyor. 


Dünyanın en yüksek ikiz kuleleri olma özelliğini taşıyan 88 katlı bina dünyaca ünlü Arjantin li mimar Cesar Pelli tarafından İslami esintilerle süslenmiş. 



Binanın yapımıda oldukça ilginç geçmiş . 2 farklı inşaat şirketine ihale edilen gökdelen, bu 2 şirket arasındaki rekabete de sahne olmuş. Tower 1 binasını yapan Hazama Corporation’dan 1 ay sonra çalışmaya başlayan ve inşa sırasında 25 mm dikey kayma sorunu yaşamasına rağmen, Tower 2 binasını yapan Samsung Constructions yarışmayı kazanmış.


170 metre yükseklikte yer alan ve 41 ve 42 katlar arasında 58.4 metre uzayarak iki kuleyi birbirine bağlayan Skybridge, Koreli firma Samsung tarafından inşa edilmiş. Çift katlı ve 750 ton ağırlığındaki köprü, her gün 09:00-19:00 arası ziyaretlere açık tutuluyor.  Bu köprü de aynı zamanda, dünyanın en yüksekteki çift katlı köprüsü olma unvanına sahip. Her kule 29 çift katlı yüksek hızlı asansörler, 6 ağır hizmet asansörleri ve 4 yönetici asansör ile servis edilir.
Yerli halk bu bağlantıya zırat köprüsü diyorlarmış. 
Bana çok ilginç geldi,

İkiz kulelerin altında dev bir alış veriş merkezi var. Suria KLCC dünyanın en ünlü alışveriş merkezlerinden biri olarak geçiyor. İçeride göz kamaştıran dünya markalarının dükkanları yer alıyor. Hemen göze çarpan markalar zaten belli. Gucci, Armani, Chanel, Versace, vs. 

Alışveriş meraklısı olmadığımdan ve kuleler için geldiğimden hemen bilet satış noktasına gittim. Kuleye çıkmak için sıra bekleyen Hintliler, kara peceler içindeki Arablar, Afro-Amerikalılar ve Avrupalıların arasına katıldım. 
Bizi grup halinda müslüman olduğu kapalı kıyafetlerinden belli olan bir bayan tanıtıp odasına aldı. İlginç bir tanıtım helogen filmi hem bina hakkında bilgileri görsel olarak verirken güvenliğide anlattı. Tabi hepsi inglizce olarak anlatılıyordu. Hep beraber karanlık koridorlardan geçerek asansöre bindik. Rakamların hızla 41. kata gelişyle durması bir oldu. 


Bize rehberlik eden bayan asansörden çıktıktan sonra yine bilgiler verdi. A blok ta olduğumuzu ve burada belirli bir süre kaldıktan sora köprü ile B bloğa geçeceğimiz, oradan asansör ile ineçeğimizi söyledi. Böylelikle her iki kuleyide gezmiş, görmüş olacaktık. 

A blok un gözlem yerinden dev camlardan dışarısı görünüyor ve en önemlisi karşı kulenin dehşet duruşu izleniliniyordu. Aşağıya bakıldığında diğer gökdelenler ve şehirin muhteşem görünüşü göz kamaştırıyordu. 




Harika görüntüler adeta insanı büyülüyor. Hava yağmurlu olmasına rağmen muhteşem görünüm ile kendi kendinize ''iyiki buraya gelmişim'' diyorsunuz 

Rehber eşliğinde köprüde bol bol resim çekilenlerle beraber diğer kuleye geçiyorsunuz. Oradaki asansör ile kısa bir sürede aşağı iniliniyor. 

Alışveriş merkezinde tabiki hatıra olaçak kulelerin küçük maketlerini alabilirsiniz.  Evinizin bir köşesine koyarak ona baktığınızda Kuala Lumpur u hatırlarsınız. 

Binanın önündeki koçaman parkta gezenler, sohbet edenler ve bol bol hatıra fotorafı çektirenlerle karşılaşırsınız. Kimileri dev yapıtı kamaralarına sığdırmak için kendilerini yerlere atarken kimileri uzaklara giderek resim çekerler. Selfilerinde adeta yaıştığı bir yer burası sanki. 


İkiz kulelerin hemen karşısındaki diğer gökdelenler okadarda önemli gözükmesede resimlerde yerlerini alıyorlar. Özellikle su parkı ve fışkıyeler binalara hoş bir görünüm sağlıyorlar. 

Malezya nın göbeği olan Kuala Lumpur şehri ve dünyaca ünlü Petronas Twin Towers mutlaka ama mutlaka görülmeli. Asya ya giderseniz uğramanız gereken en önemli noktalardan biri. 

Yemek sorunuda yok, çünki ülke müslüman bir ülke. Gönül rahatlığıyla her şeyi yiyebilrisiniz. Tabiki başka dinlere mensuplarda var, onlar zaten kendilerini belli ediyorlar.Budistler ve Hindular kendi restorantlarındaki Buda yada kendilerine has tapınaklarıyla görünüyorlar. 

Kuala Lumpur da fazla kalamdığımdan fazla gezme imkanım olmadı. Tekrar Air Asia uçağımla Bangkok a geri döndüm. 

Facebook taki albümü görebilirsiniz...




Diper Resimleri Görmek için tıklayın: 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ordaydım Hindistan

Ordaydım... Bu seferki yolumuz Hindistan. Çok göremek isteğim bir ülke değil aslında ama o Taj Mahal ı illede görmek istiyordum. Bu sefer ...